AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. ABD'de okuyan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'i destekleyen bir makale nedeniyle sınır dışı edilmesini kınayan Çelik, bunun Amerikan demokrasisi için bir gerileme olduğunu vurguladı. Öztürk'ün Filistin'deki soykırıma karşı çıkmasının suç sayılmasını kabul edilemez bulduğunu ve konuyu yakından takip ettiklerini belirtti. Ayrıca, Çelik, Öztürk'ün insan hakları savunması nedeniyle cezalandırılmasını eleştirdi. Bu durumun, akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların artmasının bir göstergesi olduğunu düşündüğünü ifade etti. Çelik, ABD yönetiminin bu konuda daha demokratik bir yaklaşım sergilemesini beklediğini vurguladı.

CHP'nin Siyasi Vesayeti ve Kurultay Süreci

Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşmalarının siyasi bir dil içermediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saldırılarının bir plan dahilinde gerçekleştiğini iddia etti. Özel'in sürekli onay bekleme halinde olmasının, siyasi bir vesayet altında olduğunu gösterdiğini savundu. Çelik, Özel'in enerjisini parti içi sorunlara odaklaması gerektiğini, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı hedef almanın bir sonuç doğurmayacağını belirtti. CHP'deki kurultay sürecini de eleştiren Çelik, bazı CHP'lilerin parti içindeki yolsuzluk iddialarını dile getirdiğini ve genel merkezin bu konuda suskun kaldığını hatırlattı. Saraçhane'deki protestoların da kurultay mücadelelerinin bir parçası olduğunu öne sürdü. Özel'in yargı sürecini de bu mücadeleye alet ettiğini savundu. Çelik, CHP'nin iç hesaplaşmalarını halka yansıtmaması gerektiğini ve demokratik protesto hakkını istismar etmemesini istedi.

Erdoğan'a Yönelik Zehirli Dil ve Boykot Kararı

Çelik, Özel'in Erdoğan'a yönelik kullandığı "zehirli" dili sert bir dille kınadı. Özel'in Esad'a karşı kullandığı dille Erdoğan'a karşı kullandığı dil arasındaki farkı vurgulayan Çelik, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Seçilmiş Cumhurbaşkanı'na yapılan bu saygısızlığın Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmayı engelleyeceğini ifade etti. Çelik, Özel'in kontrolsüz ve sorumsuz sokak çağrılarının sonuçlarını yönetemez hale geldiğini ve MİT'i siyasi manipülasyonlarında kullandığını iddia etti. Özel'in daha önce MİT'ten yardım istediğini hatırlatarak çelişkili tutumunu eleştirdi. Bu durumun, Özel'in siyasi açmazının ve zihniyetinin bir temsili olduğunu belirtti.

Medya Eleştirileri ve Siyasi Analiz Eksikliği

Çelik, geçmişte medyaya yönelik eleştirilerin CHP tarafından yeniden gündeme getirilmesini eleştirdi. Bu eleştirilerin askeri ve yargı vesayetine karşı verilen bir mücadele olduğunu, siyasi bir tartışma olmadığını söyledi. Bazı medya kuruluşlarının demokratik iradeyi hedef aldığını ve bu duruma karşı koyduklarını belirtti. Çelik, CHP'nin mevcut yönetiminde siyasi analiz yapma ve siyasetin alfabesini bilme konusunda eksiklikler olduğunu ve bu eksikliğin kronikleştiğini savundu. İsrail mallarının boykot edilmesi konusuna değinen Çelik, bunun soykırımcılık nedeniyle olduğunu ve diğer boykot çağrılarıyla kıyaslanamayacağını belirtti. Son olarak, Çelik, herkese sağduyu çağrısı yaparak, kimsenin sabrını test etmemesini istedi.